Unuttum Seni
Özgürsün artık kanatlanabilirsin uçurumlara,
Çünkü kuruttum sevgini
Kendin kadar yalnız,
Ben kadar kalabalıksın dört duvar arasında
Şimdi içimde rahatça ölebilirsin çünkü unuttum seni”
Eli kanlı bir katile nasıl bir mektup yazılır bilmiyorum
Diri diri gömdüğün yüreğimle karşındayım
Dimdik ve bir o kadar mutlu
Söylenecek çok fazla sözüm yok aslında
Adın hiçliği andırıyor İçi boş bir cümleye benziyor bendeki sen
Şimdi sana yazdığım bu satırlara bakıp yanlış anlamlar çıkarma sakın
Bende kapladığın yer boşluğa bakıyor
Gözlerin ise karanlığı anımsatıyor bana
Hadi mutlu olabilirsin artık
Doya doya sevinebilirsin
Ellerinle gömdüğün bu kızın ardından yaktığın sahte ağıtları söndür artık
Yüzüne giydirdiğin benli acıları da sıyır artık
Ben öldüm artık/ gayrı mutluluklar senin
Başardın en sonunda
Senaryosunu yazıp yönettiğin bu oyunu kazandın
Tükettin beni
Dilediğince kanat çırpabilirsin bulutlara
Dilediğince gülüşler saçabilirsin etrafına
Ve bitirdin diyecektim.
Lakin bitiremedin beni
Çünkü sen hiçbir zaman bende başlamadın ki
Unutma sende bir cümlelik yerim bile olmamıştı
Sakın kızma bu cümleme bu cümleyi sen söylemiştin
Şimdi arkanı dön ve git
Ait olduğun karanlıklar seni bekliyor
Dört duvar sancılarında seni bekleyen bir ömür var
Benden alıntı bile yapmadığın geçmişine bir çizik at yeter
Gerisini cümlelere bırak
Ve bundan sonraki cümleyi okumadan ellerinle bir yerlere tut
Üzgünüm ama sendeleyeceksin
Beni diri diri gömen adam, üzgünüm ama benim sessiz cümlelerimde sana ait tek bir sesli harf bulunmamakta
Şimdi ağlamayı bırak ve uzandığın yerden kalk
Doğrul hayata
Varlığımda yokluğumu ezberlemeyi becerebilen ve yokluğumda varlığımı yaşatabilen birisi olarak dayanabilirsin bunca şeye:
Hem üzülmeye değer mi ki
Varlığını reddettiğin bu kızın laflarına aldırma sen
Dön sırtını karanlığa
Unutma ki gözyaşlarını kurutacak bir göğüs kafesini bulman hiçte zaman almayacaktır
Ya da beni unutturacak bir cümle kurman için dudaklarını bükmek yeterli olacaktır
Biliyorum bu satırlar sana küfür gibi gelecek
Ya da beddua ettiğimi düşüneceksin
Asla böyle düşünme
Sen benim eli kanlı katilimsin
Hangi kurban katiline beddua eder ki ?
Hadi beni gömdüğün yere bir bak
Bak diyorum sana
Kanlı gözyaşlarıyla uzan mezarıma
Biraz üşüyeceksin ama bir kızın yalnızlığında tüketeceksin içindeki yaşama sevincini Acılarına kefil olan bu kızı sen öldürdün sen
Suçlusun
Seni sevmekten öte ne yaptım sana?
Hangi suçun cezası olarak beni diri diri gömdün ?
Hangi sebebe istinaden vurdun beni yalnızlığa
Artık özgürsün
Beni öldürdün ya
Ne kadar inkar etsen de, sen eli kanlı katilsin
Yüzünde suçlu yazmasa da vicdanın hiçbir zaman seni temize çekemeyecektir
İstediğin gibi rahat dolaş sokaklarda
İstediğin maskeyi de vur yüzüne
Gerçeklerden ne kadar kaçabilirsin
Seni çok sevmiştim lakin yanılmışım
Üzgünüm ama geçmişimde sana dair tek bir iz yok
Ha, boynumda izler ne diyorsan
Onlar beni diri diri gömerken senden bana kalan son armağan
Git
Hiç gelmemiş gibi
Bit
Hiç başlamamış gibi
Kendin kadar yalnızsın
Ben kadar ölüsün
Adın boşluk şimdi
Ait olduğun karanlıklarda temize çek kendini
Guslet o ayrılık kokan ellerini
Öldür beni diyeceğim ama
Sen beni sende hiç yaşatmadın ki
İstesen de ölemem ki
Sen de hiçbir zaman varolmadım ki öldürebilesin
Ben sende hiçtim
Şimdi sıra sende
“ Beni diri diri gömen adam,
Üzgünüm ama benim sessiz cümlelerimde
Sana ait tek bir sesli harf bulunmamakta”
Kahraman TAZEOĞLU