28 Şubatçılar içeri ‘onlar’ dışarı mı

Türkiye bir türlü yeni sivil bir anayasaya kavuşamıyorken genel seçimlerden bu yana anayasadan çok tutuklu vekillerin durumu için kanat çırpıldı.
Tartışmalarda; kimi çevrelerce Ergenekon, Balyoz ve KCK’dan yargılanan tutuklu sanıkların milli iradeye saygıdan ötürü salıverilip Meclis’e girmesi gerektiği söylenirken kimileri de terör suçlaması ile yargılanan isimlerin meclise girmesinin asıl milli iradeyi yok sayma anlamı taşıdığını belirtti.
Bu tartışmalar ile birlikte en gerçekçi olan ise tutukluluk sürelerinin uzun olması konusuydu. Yargıtay Başkanı Nazım Kaynak’ın dediği gibi belki “davalar süresinde bitirilse tutukluluk denen bir şey ortada kalmayacak, karar verilecek, ya tutuklanacak ya da tutuklanmayacak veya hüküm verilecek” … Bu yada başka bir sorun neticede yargının çabuk işlemesi konusunda çözüm bulunmalıdır.
Ama tutuklu vekiller konusunda öyle yada böyle meclisteki partiler uzlaşmış olsada toplumun büyük bir kesimi için aynı uzlaşının olduğunu söylemek oldukça güç…
Nedenine gelince tutuklu vekiller (terör sanıkları)  hakkında Meclis’i ve hükümeti devirme girişimi, darbe teşebbüsü, PKK için haraç toplamak, insanları yargılayıp ceza kesmek, adam öldürmek ve  Öcalan’ın emirleriyle hareket etmek gibi çok ağır suçlamalar var.
Peki yargılaması süren terör örgütü sanıklarını milletvekili adayı yapan partiler bu suçlamaları bilmiyor muydu?
Gayet iyi biliyordu… Zaten amaç onların serbest kalması olduğu için bu noktada tartışılacak bir durum yok gibi gözüküyor.
Bugüne gelirsek daha birkaç gün önce Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, muhalefetin tutuklu isimleri milletvekili adayı göstermesinin  “Türkiye’nin görüntüsünü, yönetimini zora sokmak için yapılan bir proje” olduğunu belirtmiş ve amacın “Ergenekon, Balyoz, Andıç, 12 Eylül, 28 Şubat’la ilgili yargılama süreçlerini sulandırmak, o yargıçları kamuoyu önünde itibarsız hale getirmek, baskı altına almak” olduğunu söylemişti.
Başbakan Erdoğan ve birçok AK Partili isimde benzer açıklamalar yapmıştı.
Ama ne var ki TBMM Başkanı Cemil Çiçek, muhalefet partileri grup başkanvekilleri ile tutuklu milletvekilleri konusunda yaptığı toplantıda, “Yasal zeminde sorunun çözülmesi için” uzlaşma sağlandığını açıkladı.
Bu durum ve yapılan açıklamalar aslında Cemil Çiçek ile AK Partili isimlerin bu konuda çokta hemfikir olmadığı sonucunu ortaya çıkarıyor.
Halk arasında da en çok merak soru ise  tutuklu milletvekilleri ile ilgili bir yasa değişikliği gerçekleşirse başta Öcalan olmak üzere teröre bulaşmış herkes milletvekili seçilip meclise girebilecek mi?
İşte tam bu noktada da hukuksal bir açmazın var olduğu gözüküyor.
Birileri bu krizi bilerek çıkardı ve şimdi siyasi hamleler ile çözme peşinde… Bu durumda ise asıl mutabakatı (toplum nezdinde ve vicdanında) sağlama görevi ise iktidar partisinin…
…Çeteler ve terörle mücadele konusunda bugüne kadar önemli adımlar atan AK Parti bu isimlerin serbest bırakılması yönünde bir adım atacak mı yoksa…!
Atılacak yanlış bir adımın toplum nezdinde izahının da çok zor olduğunun unutulmaması gerekiyor. Netice itibarı ile millet iradesinin çoğunluğu da AK Parti’ye darbeciler ve yasadışı oluşumlar ile mücadelesinde destek olmak amacı ile oy verdi.
Şayet bu durum dikkate alınmaz ve terör suçlaması bulanan isimler meclise girerse asıl cümbüşü siz o zaman görün!